Versailles'in Gölgeleri ve Akışkan Zenginlik: François Quesnay’in (1694- 1774) Hikayesi
Versailles'in
Gölgeleri ve Akışkan Zenginlik: François Quesnay’in (1694- 1774) Hikayesi
Ercan Eren
Bir Köylü
Çocuğunun Hırsı
1694 yılının
Fransa'sında, mütevazı bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak doğan François
Quesnay, kaderini tarlanın sınırlarının ötesine taşımayı daha en başından
kafasına koymuştu. Çoğu yaşıtının aksine, Quesnay okuma yazmayı bile geç yaşta,
büyük bir azimle kendi kendine öğrendi. Onun için bilgi, sosyal statüyü aşmanın
tek aracıydı.
Quesnay, bilim yolunda ilerlemeye karar verdi
ancak o dönemin katı hiyerarşisiyle karşılaştı. İki ayrı tıp dünyası vardı:
- Cerrahlar (Chirurgien): Elle
çalışan, bıçak kullanan, yara saran veya diş çeken zanaatkârlar
olarak görülürlerdi. Çoğu zaman resmi üniversite eğitimi almaz, çıraklıkla
yetişirlerdi. Sosyal statüleri düşüktü.
- Hekimler (Médecin): Latince
bilen, üniversite mezunu, teorik tıp bilgisine sahip entelektüellerdi.
Kan alma ve diyet gibi teorik tedaviler uygulayıp en yüksek sosyal
çevrelere girerlerdi.
Quesnay, kariyerine pratik becerisini
konuşturarak bir Cerrah olarak başladı. Ancak onun zekâsı ve bilime olan
derin bağlılığı, onu hızla diğer cerrahlardan ayırdı. Kısa sürede Paris'in en
yetenekli cerrahlarından biri olarak ün kazandı ve 1737'de Kraliyet
Cerrahlık Akademisi'nin sekreterliğine kadar yükseldi. Bu, cerrahlara hak
ettikleri itibarı kazandırma yolundaki kişisel zaferiydi.
Diplomanın
Altın Anahtarı
Ancak Quesnay'in hırsı, sadece cerrahlıkla
sınırlı kalamazdı. Entelektüel tartışmalara katılmak, sarayın zirvesine
tırmanmak için ihtiyacı olan tek şey vardı: Hekim (Doktor) diploması.
1744'te, tıp alanındaki üstün başarısı ve yazdığı
bilimsel eserler sayesinde, Quesnay'e bir istisna yapılarak hekim diploması
verildi. Bu diploma, Quesnay'in hayatındaki en önemli adımdı. Artık o, sadece
bir cerrah değil, aynı zamanda en prestijli çevrelere kabul edilebilecek bir Hekim'di.
Bu sayede, ünü kısa sürede saraya, Fransa'nın en
güçlü kadını olan Kral XV. Louis'nin metresi Madam de Pompadour'a
ulaştı.
Versailles'da
Yeni Hayat ve Pompadour’un Hamiliği
1749'da Quesnay, Madam de Pompadour'un kişisel
hekimi olarak Versailles Sarayı'na yerleşti. Bu ilişki ne romantik ne de
duygusaldı; tamamen profesyonel yetenek ve hami-himaye (patronage)
üzerine kuruluydu. Quesnay'in sistematik ve keskin zekâsı, Pompadour'un
saygısını ve güvenini kazandı.
Kısa süre sonra, tahtın varisi Delfin'i tedavi
etmedeki başarısının ardından, Quesnay Kral XV. Louis'nin baş hekimi
pozisyonuna yükseltildi.
Quesnay, sarayda Madam de Pompadour'un dairesinin
hemen üst katında kendisine ayrılan bir dairede yaşıyordu. Artık sadece bir
hekim değildi; bu daire, Aydınlanma Çağı'nın entelektüel merkezi haline
gelmişti. Diderot, d'Alembert gibi filozoflar burada toplanıyor, siyasetten
bilime her şeyi tartışıyorlardı.
Tıbbın
Ekonomiye Uygulanışı
Quesnay, 50'li yaşlarının sonunda, hekimlikten ve
fizyolojiden edindiği sistemli düşünceyi, ülkenin ekonomik sorunlarına
uygulamaya karar verdi.
Ona göre, eğer insan vücudu kan dolaşımı
gibi mükemmel ve doğal bir düzene tabi ise, bir ulusun ekonomisi de öyle
olmalıydı. Tıpkı kanın organlar arasında sağlıklı akışının yaşamı sürdürmesi
gibi, paranın da ekonomik sınıflar arasında kesintisiz dolaşması, ulusun
refahını sağlayacaktı.
Bu analoji, Fizyokrasi okulunun doğuşunu
sağladı. Quesnay, ekonominin sağlığının temelini tarımda (doğanın net
ürün yarattığı tek yer) gördü ve bu fikri görselleştiren devrim niteliğindeki
eserini yarattı:
Bu tablo, modern makroekonominin ve ulusal gelir
muhasebesinin ilk adımıydı. Cerrahlıkta edindiği analitik, keskin ve sistematik
zihin yapısı, hekimlik diplomasının verdiği entelektüel saygınlık ve saraydaki
konumu birleşerek, Quesnay'i tıp doktorluğundan iktisadın kurucu
babalarından birine dönüştürdü. O, bir zanaatkâr olarak başladığı hayat
yolculuğunu, bir imparatorluğun zenginliğinin kalbine yerleştirilmiş bir
düşünür olarak tamamladı.
18. Yüzyılda Cerrah ve Hekim Ayrımı
Bu ayrım, Orta Çağ'a kadar uzanan
bir hiyerarşinin sonucuydu:
|
Özellik |
👨⚕️ Hekim (Médecin) |
🔪 Cerrah (Chirurgien) |
|
Sosyal Statü |
Yüksek. Toplumun en üst tabakası.
Saygın entelektüeller kabul edilirdi. |
Düşük. Zanaatkâr olarak görülürdü.
Orta Çağ'da berber-cerrahlar bu işi yapardı. |
|
Eğitim |
Üniversite
eğitimi. Latince
okunan felsefe ve tıp teorisi ağırlıklı uzun bir eğitim alırlardı. |
Çıraklık/Pratik
eğitim. Çoğu
zaman resmi bir üniversite eğitimi almazlardı. Pratik becerilere
odaklanılırdı. |
|
Yaklaşım |
Teorik/Dahili. Vücut sıvılarına (dört
mizaca) dayanan teorik tedavi yöntemleri (diyet, ilaçlar, kan alma) ile
ilgilenirlerdi. |
Pratik/Harici. Bıçak ve alet kullanarak
elle yapılan müdahalelerle (yara bakımı, amputasyon, diş çekimi)
ilgilenirlerdi. |
|
Unvan |
Doktor
(Docteur) unvanını taşırlardı. |
Usta
(Maître) unvanını taşırlardı. |
Yorumlar
Yorum Gönder