Kriz ve Yaratıcılık: Hirschman'ın Eylem ve Düşünce Diyalektiği

 

 

Kriz ve Yaratıcılık: Hirschman'ın Eylem ve Düşünce Diyalektiği

Ercan Eren

I. Perde: Sürgünün Haritası ve Ahlaki Eylem (1915–1941)

Berlin’den İlk Çıkış: Hayatın Aniden Durması (1915-1933)

Albert Otto Hirschmann, 1915’te Berlin’in entelektüel ve burjuva rahatlığı içinde dünyaya gözlerini açtı. Ancak gençliği, cumhuriyetin çatırtıları ve gamalı haçın gölgesi altında eridi. Henüz 18 yaşındaydı; zihni iktisat ve siyaset bilimi notlarıyla doluyken, ülkenin sokakları nefretin ve kahverengi gömleklerin sesiyle yankılanıyordu. Ailesinin hızla aldığı bir kararla, 1933’te, hayatının ilk büyük ve zorunlu “Çıkış” (Exit) eylemini gerçekleştirdi. Berlin’den ayrılışı, sadece bir göç değil, ait olduğu medeniyetin kendi kendini yutuşuna dair derin bir hayal kırıklığının başlangıcıydı.

📚 Gezgin Bir Zekânın Öğrenimi (1933–1936)

Hirschman, Avrupa’nın kriz haritası üzerinde okuyordu. Paris’teki Sorbonne, Londra’daki London School of Economics (LSE) ve nihayetinde Faşist İtalya’nın Trieste kenti, onun geçici akademik durakları oldu. Bu üniversiteler dizisi, ona sadece teorik bilgi değil, diller ve kültürler arası bir çeviklik kazandırdı; bir mülteci ve çok dilli bir aktivist kimliğini benimsedi.

Faşizmin merkezlerinden biri olan İtalya’da doktora yaparken, Mussolini rejimine karşı çalışan yeraltı anti-faşist gruplarla bağlantı kurdu. Hirschman, o anlarda, sosyal bilimcinin laboratuvarının kütüphaneler değil, tehlikeli sokaklar ve gizli buluşma noktaları olduğunu öğrendi.

Silahlanan Ses: Gönüllülüğün Bedeli (1936–1937)

1936’da İspanya İç Savaşı patlak verdiğinde, Hirschman’ın vicdanı onu daha fazla teorik bekleyişe izin vermedi. Yüksek mevkilerde iyi bir kariyer yapma potansiyeli olan genç bir ekonomist, eline bir tüfek alarak Cumhuriyetçilerin saflarında çarpışmak üzere İspanya’ya geçti.

O, ne Stalin’in Moskova güdümlü Komünist Partisi’nin (PCE) dogmatik disiplinini ne de katı hiyerarşiyi istiyordu. Bağlandığı güç, Anti-Stalinist ve bağımsız Marksist bir hareket olan POUM’du (Partido Obrero de Unificación Marxista). Bu seçim, onun “Ses” (Voice) mekanizmasına olan inancının saf bir göstergesiydi: Otoriterliğin her türüne ister sağdan ister sol içinden gelsin, karşı çıkma arzusu.

Hirschman, bu cephe deneyimiyle, insanları en uç koşullarda eyleme iten gücü ilk elden analiz etti; entelektüel çalışmalarında sık sık bahsettiği kolektif eylemin yakıcı enerjisini burada tattı. Ancak savaşın dehşeti, iç çatışmaları (POUM’un Stalinistler tarafından hedef alınması dahil) ve yenilginin kaçınılmazlığı, ona siyasi davanın karmaşıklığını ve trajedisini öğretti. 1937'de İtalya'ya döndüğünde, diplomasını aldı ancak ülkenin ırkçı yasaları yürürlüğe girmişti. Avrupa artık tamamen kapanıyordu.

Marsilya’nın Labirenti: Kurtarıcı Olarak Kaçak (1940–1941)

Fransa’nın teslimiyetinin ardından, 1940’ta Marsilya, umutsuzluğun başkenti oldu. Nazi rejiminden kaçan yüzlerce sanatçı, yazar ve bilim insanı, limandan bir bilet kapma umuduyla burada sıkışıp kalmıştı. İşte bu kaos ortamında, Albert Hirschman’ın pratik zekâsı ve ahlaki cesareti en parlak dönemine girdi.

Amerikalı Varian Fry’ın kurduğu Acil Kurtarma Komitesi’ne (ERC) katıldı. Artık resmi kimliği yoktu; o, sahte bir Fransız kimliği taşıyan, kararlı bir göçmen olan "Albert Hermant" idi. Görevi, son derece tehlikeliydi:

  • Lojistik İmkânsızlıkları Aşmak: Vizeler ve resmi izinler elde edilemez durumdaydı. Hirschman, yaratıcılığını kullanarak, sahte belgeler, yerel kaçakçılar ve Pireneler üzerindeki gizli, zorlu patikalar ağı kurdu.
  • Saklı Faydalar (The Hiding Hand) İlkesinin Doğuşu: Hirschman, bu dönemde, bir projenin (ya da bu durumda, bir kurtarma operasyonunun) başlangıçtaki imkânsızlıklarının, beklenmedik bir yaratıcılığı tetiklediğini deneyimledi. Örneğin, resmi yollar kapanınca, daha etkili olan kaçak yollar bulunuyordu. Bu, onun daha sonra formüle edeceği "proje başarısızlığının beklenmedik faydalar doğurabileceği" ilkesinin kanlı canlı kanıtıydı.
  • Kurtarılan Miras: Sanatçı Max Ernst, Sürrealizmin babası André Breton ve filozof Hannah Arendt’in eşi gibi önemli isimler, onun organizasyon yeteneği ve cesareti sayesinde özgürlüğe ulaştı.

Ancak 1941 yazında, ERC üzerindeki baskılar arttı ve Fry ülkesine dönmek zorunda kaldı. Hirschman da daha fazla risk alamayacağını biliyordu.

Atlantik Ötesine: Kaçınılmaz Çıkış (1941)

Marsilya’dan Pireneler’e, oradan İspanya ve nihayet Lizbon’a uzanan son bir zorlu yolculukla, Albert O. Hirschman da kendi çıkışını gerçekleştirdi. Geride bıraktığı kıta, onu şekillendirmiş, ona krizin dilini öğretmişti. Şimdi, Yeni Dünya’ya doğru yelken açarken, göğsünde taşıdığı yara izleri ve zihninde biriken ahlaki gözlemler, onun gelecekteki teorik çerçevesinin ilk tohumlarıydı. O, Avrupa’nın trajedisinden damıtılmış bir bilgi taşıyordu.

Yansıma: Transatlantic

Hirschman’ın Varian Fry ile birlikte Marsilya’da yürüttüğü bu hayat kurtarma operasyonu, modern bir kahramanlık destanının nadir örneklerinden biridir. Bu destan, 2023 yapımı mini dizi "Transatlantic"te, o dönemin umutsuzluğunu, entelektüel zenginliğini ve Albert Hirschman’ın (dizideki adıyla Varian Fry'ın asistanı) “Hermant” kimliği altındaki cesaretini dramatik ve edebi bir dille yansıtmaktadır. Bu film, onun hayatının bu kesitini, ahlaki eylemin en saf hâli olarak ölümsüzleştiren bir aynadır.

 

II. Perde: Eylemden Fikre – Teorik Miras Yılları (1941–2012)

Amerika’ya varış, Hirschman için sadece coğrafi bir yer değiştirme değil, bir entelektüel dönüşüm dönemiydi. Artık bir eylem adamı değil, eylemin ve krizin dinamiklerini analiz eden bir düşünürdü.

Marshall Planı ve Kalkınma Ekonomisinin Doğuşu (1941–1956)

İlk olarak ABD ordusunda tercümanlık yaptıktan sonra, Federal Rezerv Kurulu'nda görev aldı ve II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’nın yeniden inşasını hedefleyen Marshall Planı üzerinde çalıştı. Bu dönemdeki pratik gözlemler, onun klasik ekonominin soğuk rasyonalizmine olan mesafesini pekiştirdi.

1952’de, Kolombiya’da baş ekonomi danışmanı olarak çalıştığı dönem, onun ilk büyük eserinin tohumlarını attı: Kalkınma Projelerinin Başarısızlığı (The Strategy of Economic Development, 1958). Bu çalışma, onun teorik kariyerini başlatan bir isyandı.

  • Dengesiz Büyüme (Unbalanced Growth): Hirschman, rasyonel planlamanın kusursuz bir şekilde çalıştığını varsayan “Dengeli Büyüme” modelini reddetti. Kalkınmakta olan ülkelerde kısıtlı kaynaklar (sermaye, beceri, bilgi) varken, her şeyi aynı anda yapmaya çalışmak yerine, kasıtlı olarak sektörler arası dengesizlikler yaratmanın, ileri ve geri bağlantı etkileriyle dinamik bir büyüme tetikleyeceğini savundu. Bu, bir “yap-ya da-bat” baskısı yaratarak, sistemi zorla harekete geçiriyordu.
  • Saklı Faydalar (The Hiding Hand): Avrupa’daki kurtarma operasyonlarından damıttığı bu kavram, bir projenin başlangıçta öngörülenden çok daha zor, pahalı ve karmaşık çıkacağını, ancak bu beklenmedik zorlukların da öngörülemeyen yaratıcılığı, kararlılığı ve çözümleri tetikleyeceğini iddia ediyordu. Yani, zorluklar, başarı için gizlenmiş bir eldiven gibi iş görüyordu.

Sosyo-Politik ve Kurumsal Teori: Krizin Anatomisi

Hirschman’ın entelektüel yolculuğunun zirvesi, 1960’ların sonu ve 1970’lerin başında, ekonomi disiplininden siyaset bilimine ve organizasyon teorisine sıçradığı dönemdir.

Çıkış, Ses ve Sadakat (Exit, Voice, and Loyalty) (1970)

Bu, Hirschman’ın en etkili eseri olup, kurumsal ve siyasi çöküşlere verilen insan tepkilerini evrensel bir dille incelemiştir.

A. Çıkış (Exit)

  • Mekanizma: Tıpkı Marsilya’dan göç etmek gibi, bir üyeye veya müşteriye, örgütün kötüleşen performansına tepki olarak piyasa mekanizması tarafından sunulan kolay alternatiftir.
  • Akademik Yorum: Çıkış, rasyonel tercihin klasik ekonomik bir modelidir (homo economicus): Maliyet-fayda analizi yapar ve daha iyi bir alternatif bulur.

B. Ses (Voice)

  • Mekanizma: İspanya İç Savaşı’nda silahlanmak ya da ERC içinde lobi yapmak gibi, üyelerin sistemin içinde kalarak reform ve iyileştirme için mücadele etmesi, eleştirmesi ve şikâyet etmesidir.
  • Akademik Yorum: Ses, çaba gerektirir, risklidir ve politik bir eylemdir. Sesin gücü, kuruluşun kendini düzeltmesi için kritik bilgiyi sağlar. Hirschman, piyasa mekanizması (Çıkış) karşısında bu politik mekanizmanın önemini vurgular.

C. Sadakat (Loyalty)

  • Mekanizma: Çıkış yapmak varken sistemde kalma kararlılığıdır.
  • Akademik Yorum: Sadakat ne ekonomik ne de politik bir eylemdir; psikolojik ve kültürel bir sermayedir. Sadakat, üyelerin hemen çıkış yapmasını engelleyerek, “Ses” mekanizmasının işe yaraması için örgüte zaman ve nefes alma alanı sağlar. Hirschman’ın dehası, bu üç mekanizma arasındaki karmaşık dengeyi ortaya koymaktır: Çıkışın kolaylığı, Ses’i öldürebilir; Sadakat ise Ses’in hayatta kalmasına yardımcı olur.

Bu üçlü çerçeve, şirket yönetiminden sendikalara, parti siyasetinden uluslararası ilişkilere kadar her alanda kullanılarak sosyal bilimlerde çığır açmıştır.

Entelektüel Tarih ve Felsefe: Ahlak ve İktisat

Kariyerinin sonlarına doğru, Hirschman, odak noktasını sosyal bilimlerin tarihsel ve ahlaki temellerine kaydırdı.

📘 Tutkular ve Çıkarlar (The Passions and the Interests) (1977)

  • Kavramsal Çerçeve: Bu eser, Batı düşüncesinin büyük bir fikri değişimini inceler. Hirschman, 17. ve 18. yüzyıl düşünürlerinin (Montesquieu, Hume vb.) “yıkıcı tutkuları” (hırs, onur, ihtiras) nasıl dizginleyeceklerini araştırdığını gösterir.
  • Çözüm: Düşünürler, tutkulara karşı yeni bir dengeleyici aramışlar ve bunu “çıkar” (interest) kavramında bulmuşlardır. Ekonomik çıkar (kâr elde etme, mal biriktirme arzusu) gibi daha hesaplanabilir, zararsız ve öngörülebilir tutkular, savaş, şiddet ve siyasi yıkım getiren “tehlikeli tutkulara” karşı bir panzehir olarak konumlandırılmıştır.
  • Akademik Etki: Hirschman, bu teziyle modern kapitalizmin ve ekonomik düşüncenin, sadece rasyonel bir süreç değil, ahlaki ve siyasi bir projeden doğduğunu kanıtlamıştır. Para kazanma arzusu, ahlaki bir erdem olmaktan çok, siyasi bir emniyet sübabı olarak görülmeye başlanmıştır.

📘 Gericiliğin Retoriği (The Rhetoric of Reaction: Perversity, Futility, Jeopardy) (1991)

  • Kavramsal Çerçeve: Bu eser, ilerlemeci sosyal reformlara karşı muhafazakâr eleştirilerin tarih boyunca sürekli olarak tekrarladığı üç retorik argümanı analiz eder. Hirschman, bu argümanların özgün olmaktan çok, tarihsel bir döngü olduğunu gösterir.
    • Sapıklık Tezi (Perversity): Reformun, amaçladığı sonucun tam tersini doğuracağı iddiası (örneğin, yoksullara yardım etmenin, onları daha da bağımlı ve tembel yapacağı).
    • Beyhudelik Tezi (Futility): Reformun, yüzeydeki sorunları çözse bile, temel yapıları veya derin güçleri hiçbir şekilde değiştiremeyeceği iddiası.
    • Tehlike Tezi (Jeopardy): Reformun, halihazırda var olan değerli kazanımları tehlikeye atacağı iddiası (örneğin, köleliğin kaldırılmasının veya sivil hakların genişletilmesinin, düzeni ve özgürlükleri tehdit edeceği).

Bu üç argümanı keskin bir şekilde analiz eden Hirschman, muhalif söylemlerin ardındaki entelektüel tembelliği ve tahmin edilebilirliği ortaya koyar.

 Sonuç: Disiplinler Arası Bir Miras

Albert O. Hirschman, 2012'de hayata veda ettiğinde, ardında modern sosyal bilimleri sarsan bir miras bıraktı. O, Berlin’den Marsilya’ya, Kolombiya’dan Princeton’a uzanan hayatında edindiği pratik bilgeliği, soğuk akademik rasyonalizmle harmanlamayı reddetti. Ona göre, toplumsal olaylar, rasyonel yasaların kusursuz bir şekilde çalıştığı bir mekanizma değil, beklenmedik yaratıcılık, ahlaki seçim ve risk içeren bir tiyatroydu. Hirschman’ın teorisi, daima insan eylemini ve umudun yıkım anlarında bile yeşerme potansiyelini merkeze aldı.

 

Çıkış, Ses ve Sadakat Teorisi: Kurumsal Düşüşün Anatomisi

Hirschman, bu eserinde, kurumsal, ticari veya siyasi herhangi bir kuruluşun (şirket, devlet, siyasi parti, evlilik, okul) performansında "düşüş" (decline) meydana geldiğinde, üyelerin veya müşterilerin duruma nasıl tepki verdiğini inceleyen evrensel bir çerçeve sunar.

1. Teorinin Başlangıç Noktası: Düşüş (Decline)

Hirschman, bir kuruluşun kalitesinin düşmeye başladığını varsayar (örneğin, tren seferleri aksar, hükümet yozlaşır, ürün kalitesi düşer). Kuruluşun bu düşüşü fark etmesi ve düzeltici eylemlerde bulunması için bir geri bildirim mekanizmasına ihtiyacı vardır. Ona göre, bu geri bildirim, büyük ölçüde Çıkış ve Ses eylemleri aracılığıyla sağlanır.

2. Üç Temel Tepki Mekanizması

A. Çıkış (Exit)

Tanım: Memnuniyetsizlikten dolayı kuruluşu terk etme, piyasa tabanlı tepki.

  • Ekonomik İşlevi: Çıkış, piyasa rekabeti yoluyla bir uyarı sinyali verir. Şirketler gelir kaybı yaşar, bu da onları kalitelerini artırmaya iter.
  • Sosyal/Siyasi İşlevi: Bir partiden istifa etmek veya bir ülkeden göç etmek de siyasi bir çıkıştır.
  • Sınırlılık: Çıkış, kuruluşa neden başarısız olduğunu söylemez; sadece başarısız olduğunu gösterir. Bu, anonim ve sessiz bir protestodur. Bir kuruluşun, sadece en düşük kalitedeki müşterilerinin mi yoksa en seçici müşterilerinin mi çıktığını bilmesi zordur.

B. Ses (Voice)

Tanım: Kuruluş içinde kalarak, memnuniyetsizliği ifade etme ve iyileştirme talep etme yoluyla durumu düzeltmeye çalışma, politik tabanlı tepki.

  • Maliyeti: Ses, yüksek maliyetli bir eylemdir. Üye, şikâyet yazmak, protesto düzenlemek, toplantılara katılmak gibi zaman, enerji ve potansiyel risk harcar.
  • Geri Bildirim Kalitesi: Ses, kuruluşa zengin, detaylı ve spesifik geri bildirim sağlar. Bu, düşüşün nedenlerini anlamak ve düzeltici eylem planları oluşturmak için hayati önem taşır. Ses, politik bir faaliyettir ve çoğu zaman kolektif çaba gerektirir.
  • İhtiyaç: Ses, Çıkışın mümkün olmadığı (tekel, zorunlu üyelik) veya Sadakatin yüksek olduğu durumlarda hayatiyet kazanır.

C. Sadakat (Loyalty)

Tanım: Kuruluşun performansının düşmesine rağmen, kalmaya devam etme, düzelme umuduna inanma veya kuruluşa olan duygusal bağlılık nedeniyle bir tampon görevi görme.

  • İşlevi: Sadakat, üyelerin anında Çıkış yapmasını engelleyerek, "Ses" mekanizmasının harekete geçmesi ve sonuç vermesi için kuruma kritik bir zaman aralığı (buffer) sağlar.
  • Sadakat Paradoksu: Hirschman, Sadakatin çelişkili bir rolü olduğunu belirtir:
    1. Olumlu Yan: Sadık üyeler, Çıkış yapmayacakları için Ses kullanma olasılıkları daha yüksektir.
    2. Olumsuz Yan: En Sadık üyeler, kuruluştaki sorunlara karşı o kadar uzun süre dayanabilirler ki, kuruluş kalitedeki düşüşün ciddiyetini anlayana kadar çok geç olabilir.

3. Dinamik ve Etkileşim: Hangi Mekanizma Seçilir?

Üyeler veya müşteriler tarafından seçilen tepki, büyük ölçüde bu üç faktörün birbirleriyle ve dış koşullarla etkileşimine bağlıdır:

A. Çıkışın Kolaylığı (Piyasa Yapısı)

  • Yüksek Rekabet: Piyasa çok sayıda alternatif sunuyorsa (rekabet yüksekse), Çıkış maliyeti düşüktür. Bu durumda, üyeler Ses kullanma zahmetine girmek yerine kolayca Çıkış yapmayı tercih ederler. Bu, örgütün kendini düzeltme mekanizmasını zayıflatır.
  • Tekel/Monopol: Çıkış imkânı yoksa veya maliyetli ise (örneğin, tek bir devlet okulu), Ses kullanmak tek yoldur.

B. Kritik Üyelerin Çıkışı

Hirschman, düşüşü tersine çevirmede kilit rol oynayan bir dinamik tespit eder: Kuruluşun durumu düzeltme konusunda en yetenekli ve en çok motive olmuş üyeleri (veya en seçici müşterileri), genellikle ilk Çıkış yapanlardır.

  • Etkisi: Bu "elit" üyelerin hızla Çıkış yapması, kuruluşu daha az eleştirel, daha az yetenekli ve daha az bilgili üyelerle baş başa bırakır. Bu durum, kalan üyelerdeki Ses potansiyelini düşürür ve kuruluşun çöküşünü hızlandırır. Bu durum, "Ses"in önemini vurgular, çünkü kuruluşun en iyi üyelerini içeride tutmanın yolu, onlara etkili bir "Ses" mekanizması sunmaktır.

4. Uygulama Alanları ve Mirası

EVL teorisi, yayınlandığı 1970 yılından bu yana sadece ekonomi ve siyaset biliminde değil, aynı zamanda:

  • Örgütsel Davranış: Çalışan memnuniyeti ve işyeri dinamikleri.
  • Eğitim: Okul seçimleri (Çıkış) ve veli aktivizmi (Ses).
  • Ahlak Felsefesi: Bireyin etik sorumlulukları ve bağlılıkları.

Gibi çok çeşitli alanlarda temel bir analiz aracı haline gelmiştir. Teori, rasyonel tercihin sınırlarını aşarak, duygusal, ahlaki ve politik motivasyonların bireysel kararlar üzerindeki belirleyici rolünü başarıyla birleştirmiştir.

Kaynakça: Albert O. Hirschman (1915–2012)

I. Temel Eserleri

  • The Strategy of Economic Development (1958).
  • Exit, Voice, and Loyalty: Responses to Decline in Firms, Organizations, and States (1970).
  • The Passions and the Interests: Political Arguments for Capitalism before Its Triumph (1977). (Türkçe: Tutkular ve Çıkarlar)
  • The Rhetoric of Reaction: Perversity, Futility, Jeopardy (1991). (Türkçe: Gericiliğin Retoriği)
  • A Bias for Hope: Essays on Development and Latin America (1971).
  • Shifting Involvements: Private Interest and Public Action (1982).

II. Biyografi

  • Adelman, Jeremy. Worldly Philosopher: The Odyssey of Albert O. Hirschman (2013).
  • Alacevich, Michele. Albert O. Hirschman: An Intellectual Biography, 2021

 

 

 

 

 

 



[1] Google Gemini yardımıyla yazılmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cambridge'in Kışkırtıcı (Provocative) Dehası: Joan Robinson'ın Entelektüel ve Duygusal Öyküsü

İktisat Eğitimi Öğrencileri Piyasa Yanlısı mı Yapıyor?

Wicksell’den Keynes’e Paranın İçselliği-Dışsallığı Tartışmalarının Siyasa (Policy) Çıkarımları: Krizden Kaçınılabilir mi?