Görünmez El'in Çocukluğu: Adam Smith'in Unutulmuş Başlangıcı
👑Görünmez El'in Çocukluğu: Adam Smith'in Unutulmuş Başlangıcı
Ercan Eren
Yıl 1727'ydi ve İskoçya'nın Fife bölgesindeki dingin Strathendry
malikânesi, o dönemde henüz "Ulusların Zenginliği “nin yazarı değil,
sadece annesi Margaret Douglas'ın göz bebeği olan küçük Adam Smith'e ev
sahipliği yapıyordu. Adam, babasını hiç tanımamıştı; tüm dünyası, onu büyük bir
şefkat ve titizlikle yetiştiren sevgili annesiydi.
Olay, bahçede geçen sıradan bir öğleden sonra yaşandı.
Küçük Adam Smith, her zamanki gibi düşünceli, bazen de kendi oyunlarına dalmış
bir halde evin kapısının yakınlarında oyalanıyordu. Zaten çocukluğundan beri
yaşıtlarına göre daha dalgın ve içine dönük bir mizaca sahipti. Bu
dalgınlık, belki de o an yaşadığı tehlikeyi fark etmesini engelledi.
Gölgelerden Gelenler
Annesinin ve akrabalarının fark edemediği bir anda, göçebe
bir gezginler (o dönemin kaynaklarında geçen adıyla çingene veya tinker)
çetesi malikânenin yakınlarından geçmekteydi. Bu gezginler, zaman zaman eşya
çalmaları veya beklenmedik eylemleriyle biliniyorlardı. Görünüşe göre, küçük ve
yalnız bir çocuğun varlığı, onlara cazip bir fırsat sunmuştu.
Grup, küçük Adam'ı hızla alıp gözden kayboldu.
Korku ve Umutsuz Takip
Çocuğun odasına giren annesi Margaret Douglas, onun
yerinde olmadığını fark ettiğinde kalbi buz kesti. Evde hızla artan panik, kısa
sürede büyük bir aramaya dönüştü. Smith'in amcası Bay Douglas, ailenin
reisi olarak durumu hemen kontrol altına aldı ve atını eyerleyerek derhal bir
takip ekibi oluşturdu. Bölgede bu tür bir kaybolma vakası nadirdi ve şüpheler
anında civardan geçen gezgin gruba yöneldi.
Takip, Fife arazisinde hızla ilerledi. Bay Douglas ve
adamları, gezginlerin izlerini bölgenin sık ormanlık alanlarına, Leslie
Ormanı'nın derinliklerine kadar sürdüler. Her geçen dakika, küçük Adam'ın
gözden kaybolduğu mesafeyi artırıyor, annesi ve akrabaları için endişeyi
katlanılmaz bir hale getiriyordu.
Ormanda Gelen Huzur
Ancak şans, geleceğin büyük düşünüründen yanaydı.
Takip ekibi, ormanın kenarında gezginlerin izine nihayet yetişti. John Rae'nin
anlattığına göre, baskıyı hisseden veya sadece bir çocuğun getireceği
sıkıntıyla baş edemeyen grup, onu yanlarında tutmanın tehlikeli olduğunu
anladı.
Kimi anlatımlara göre, atlıları gören grup, yüreği
burkularak ağlayan küçük Adam'ı orada bırakıp hızla dağıldı. Onu taşıyan
gezgin, çocuğu bir çalılığın yakınına bırakarak ormanın derinliklerine doğru
kaçtı.
Bay Douglas, aradığı minik bedeni ağaçların arasında
bulduğunda yaşadığı rahatlama tarif edilemezdi. Küçük Adam Smith, fiziksel
olarak yara almamıştı. Amcası onu kollarının arasına aldı ve hızla annesi
Margaret Douglas'a geri götürdü.
Böylece, insan doğası ve ahlaki duygular üzerine en
derin eserleri yazacak olan zihin, daha kariyerine başlamadan, vahşi bir
çocukluk macerası yaşamış oldu. Biyografi yazarı Rae'nin alaycı yorumu ise bu
olayın üzerindeki ironiyi pekiştirdi:
"Şüphesiz ki o, kötü bir çingene olurdu."
Bu olay, Adam Smith'in akademik hayatının o kadar
tersiydi ki, onun ne kadar olağanüstü ve beklenmedik bir deha olduğunu da
gösteriyordu. O gün kurtarılan çocuk, hayatının geri kalanını annesinin sevgi
dolu gözetimi altında, düşüncelerine dalmış bir bilge olarak geçirecekti.
John Rae, "The
Life of Adam Smith" (Adam Smith'in Hayatı), 1895’den esinlenerek öykü
tarzında yazılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder