Eleanor Marx'ın Evinde ve Felsefesinde Yabancılaşma ve Trajik Son

 

Eleanor Marx'ın Evinde ve Felsefesinde Yabancılaşma ve Trajik Son

Ercan Eren

Londra’nın Regent’s Park yolu üzerindeki o rahat, burjuva evde, 1895 yılının kararan havası, daktilo mürekkebi ve tütün dumanından kesifleşmiş odalarda asılı kalmıştı. Friedrich Engels’in—sevgili "General"in—ölümüyle birlikte, Jenny Julia Eleanor Marx (Aveling), nam-ı diğer "Tussy" [1] (1855–1898), babası Karl Marx’ın devrimci felsefesini en saf haliyle taşıyan son mirasçı olarak yalnız kalmıştı. İngiliz işçi hareketinde kilit bir rol oynayan bu Marksist yazar, politik eylemci ve sendika lideri omuzlarında taşıdığı entelektüel mirasın ağırlığını henüz tam olarak kavramamıştı.

I. Sırrın Mührü ve Teorik Önderin Kırık Temelleri

Engels’in el yazısıyla yazılmış, ölümünden hemen önce teslim edilen zarf, yıllarca süren bir sadakatin ve fedakârlığın itirafını taşıyordu. Tussy'nin okuduğu harfler, Proletaryanın Baş Düşünürü olarak bilinen babasının teorik sağlamlığının, kişisel ahlaki netliğinin üzerine inşa edilmediğini acı bir şekilde gösteriyordu: "Hizmetçi kızımız Helene Demuth… o çocuğun babası… Karl’dı." [2]

Bu gayrimeşru ilişki ve babalığın Engels tarafından üstlenilmesi [3], Tussy’nin Marx dehasına duyduğu inancı sarstı. Yıllarca babalığı üstlenen Engels’in fedakârlığı bir anlığına öfke getirdi. Ne kadar büyük bir yalan! Tüm bunlar, Jenny von Westphalen’ın asaleti, Marx’ın itibarı ve davanın saflığı için mi yapılmıştı? Helene "Lenchen" Demuth (1820-1890), Marx ailesinin sadece hizmetçisi değil, aynı zamanda ailenin bir parçasıydı. Bu durum, Lenchen’in Jenny’e karşı özel bir sadakat duygusu taşımasına neden oldu ve bu sırrın yıllarca saklanmasının temelini oluşturdu.

Tussy, masadaki zarfı yavaşça katladı. Onlarca yıl süren bu sessiz oyunun ağırlığı omuzlarına çökmüştü. Marx’ın teorize ettiği işçi sınıfından bir çocuğu, Londra’nın dumanlı, yoksul sokaklarında gizlemek zorunda kalmışlardı.

II. Londra Atölyelerinde Kefaret

Birkaç hafta sonra, Tussy, Frederick Lewis Demuth’u ("Freddy") (d. 1851) bulmak için Londra'nın tozlu, kömür dumanlı sokaklarına yola çıktı [4]. O’nun kapısını çaldığında, karşısında ne bir felsefeci ne de bir devrimci buldu. Karşısında, elleri nasırlı, gözleri şaşkın, ailesine geçim sağlamaya çalışan sessiz bir alet yapımcısı vardı. Tussy, babasının keskin, sakallı çenesinden bir iz aradı; bulduğu ise annesi Lenchen’den miras kalan, kaderine razı olmuş, sabırlı bir ifadeydi.

O an, Tussy için ideoloji çöktü; geriye sadece acı bir kan bağı gerçeği kaldı. Tussy, Freddy’ye maddi olarak destek olmaya başladı. Bu, vicdanını rahatlatan bir kefaret eylemiydi; ama aynı zamanda babasının ve ailesinin ona yüklediği utancın da somut bir kanıtıydı.

III. Evde Yaşanan Sömürünün İkili Yüzü

Yıllar aktı. Tussy, hayatını Britanya işçi sınıfı mücadelesine ve sendikal harekete adarken, en büyük kişisel savaşını da evinin içinde veriyordu: Edward Aveling [5]. Aveling, yetenekli bir hatip, ama aynı zamanda Tussy’nin enerjisini tüketen, parasını harcayan mali sömürücü ve güvenilmez eşlikçiydi.

Eleanor Marx, sendikal hareket içinde sömürü ve yabancılaşmaya karşı savaşırken, Marksizm’in temel kavramları olan sömürü ve yabancılaşmayı kendi evinde, en yakın ilişkisinde yaşıyordu. Bu, teorik bağlılığı ile kişisel gerçekliği arasındaki dayanılmaz bir tezat oluşturuyordu.

Mart 1898'de o kaçınılmaz darbe geldi. Tussy, Aveling’in genç bir aktrisle gizlice evlendiğini öğrendi [6]. Bu, Tussy için nihai yıkımdı. Babasının sırrıyla sarsılan inancı, şimdi kendi aşk idealinin ihanetiyle tamamen yok olmuştu.

Tussy'nin zihninden bir ses yükseldi: "Yeter artık. Dava için yaşadım, babamın gölgesinde yaşadım, Aveling'in yalanlarıyla yaşadım. Ama artık kimse için yaşamayacağım."

31 Mart 1898 sabahı Aveling, Tussy'ye baş ağrısı için "ilaç" olduğunu söylediği bir paket verdi. Aveling'in, sevgilisini gizlice evlenerek aldatması üzerine, ona beraber intihar etmeyi teklif ettiği biliniyordu; ancak Aveling, zehri içme sözünü tutmayacaktı. Tussy, içinde zehir olduğunu biliyordu [7]. Pencereye yürüdü. Son kez Londra'nın yoksul dumanlarına, ağabeyi "Freddy’nin çalıştığı atölyeleri düşündü. O gün ne devrim gerçekleşecekti ne de kişisel onur kurtarılacaktı.

Karl Marx'ın en parlak kızı, ailesinin sırlarının yükü ve kendi aşkının ihaneti altında ezilerek son nefesini verdi. Teorinin ahlaki netliği ile insan olmanın kaosu arasındaki bu derin çatışma, Marksist tarihin en trajik kişisel sonlarından biri olarak kayıtlara geçti.

Kaynakça ve Notlar

Kapp, Yvonne. (1972/1976). Eleanor Marx: Volume 1: Family Life (1855–1883)

 Kapp, Yvonne, Volume 2: The Crowded Years (1884–1898). New York: International Publishers

  • [1] Eleanor Marx'ın Lakabı: Eleanor Marx'ın aile ve arkadaş çevresinde yaygın olarak kullanılan lakabı "Tussy" idi.
  • [2] Babalık İtirafı: Friedrich Engels'in 1895'teki ölümünden kısa bir süre önce Eleanor Marx'a yaptığı kişisel itiraftan gelmektedir.
  • [3] Engels'in Rolü: Engels, Marx'ın itibarını ve evliliğini korumak amacıyla, Helene Demuth'un oğlu Frederick Lewis Demuth'un babalığını üstlenmiştir.
  • [4] Frederick Lewis Demuth: Marx'ın hizmetçisi Helene Demuth'tan doğan oğlu. Tussy, gerçeği öğrendikten sonra onunla iletişime geçmiş ve maddi destek sağlamıştır.
  • [5] Edward Aveling: Eleanor Marx'ın partneri. Sosyalist bir eylemci olmasına rağmen, şüpheli ahlakı, mali sorumsuzluğu ve sadakatsizliği ile biliniyordu.
  • [6] Aveling'in İhaneti: Aveling, 1898 yılında, Eleanor ile evli olmadığı için yasal olarak başka bir kadınla evlenmiştir; bu durum Eleanor'ın intiharının doğrudan tetikleyicisi olmuştur.
  • [7] İntihar Şekli: Eleanor Marx, 31 Mart 1898'de, Edward Aveling tarafından kendisine sağlanan siyanürle intihar etmiştir.

Marx’ın Mezarı. Anıtta Marx dışında eşi Jenny von Westphalen, torunu Harry Longuet ve Helene Demuth’un doğum ve ölüm tarihleri yazmaktadır.

undefined



[1] Google Gemini’nin yardımıyla yazılmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cambridge'in Kışkırtıcı (Provocative) Dehası: Joan Robinson'ın Entelektüel ve Duygusal Öyküsü

İktisat Eğitimi Öğrencileri Piyasa Yanlısı mı Yapıyor?

Wicksell’den Keynes’e Paranın İçselliği-Dışsallığı Tartışmalarının Siyasa (Policy) Çıkarımları: Krizden Kaçınılabilir mi?